İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Tarafından Tamamlanan Soruşturma Hakkında Açıklama
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “Aziz İhsan Aktaş Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” soruşturmasını sonlandırdı.
Toplam 200 kişi hakkında hazırlanan iddianame, aralarında birçok belediye başkanının da bulunduğu 40 kişi tutuklu olmak üzere, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu.
İddianamede; Aziz İhsan Aktaş’a 704 yıla kadar, Beşiktaş Belediye Başkanına 415 yıla kadar, Avcılar Belediye Başkanına 18 yıla kadar, Esenyurt Belediye Başkanına 9 yıla kadar, Adana, Seyhan, Ceyhan, Adıyaman Belediye Başkanlarına ise 12 yıla kadar ceza istenmektedir. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı’nın dosyası ise ayrılmış durumda.
CHP’li Murat Emir İddianameyi 10 Maddeyle Açıklıyor
İddianame kamuoyunda tartışmalara neden olurken, CHP Grup Başkanvekili iddianameyi 10 maddede açıkladı.
X hesabından açıklama yapan Emir, şunları kaydetti:
“Aziz İhsan Aktaş soruşturmasında iddianame değil, siyasal kurgu metniyle karşı karşıyayız.”
“Bu metin, delil ve zaman çizelgesiyle değil, manşetlerle bir hikâye oluşturarak yapılmıştır.”
“Kim itiraf etti, kim ne dedi gibi sorularla kamuoyu meşgul edilirken, asıl mesele olan fiil, fail, zaman ve delil bağı görünmez hale getirilmek istenmiştir.”
“Madde madde açıklamak gerekirse:
- “Gündemi ‘itirafçı konuştu mu, kaç başkan tutuklu?’ eksenine sıkıştırarak olmayan delil ve zaman çizelgesi göz ardı edilmek istenmiştir.”
- “İftira yoğun, belge zayıf. Ayrıntılar dış doğrulamayla önemli hale gelir; doğrulama olmadığında geriye sadece hikaye kalır.”
- “Dosya belirli isimler etrafında oluşturulmuş, psikolojik baskıyı arttırmak için iftiralar atılmış, cezai suçlamalar ise CHP belediyelerine yöneltilmiştir.”
- “Bu kurgu, bireysel suçu değil siyasal tercihi hedef alarak ‘Siz değişim istiyorsunuz, o zaman kötü niyetlisiniz’ mesajı verilmek istenmiştir.”
- “İddianamenin dili hukuki değil, siyasal polemik dili kullanılmıştır. Kazanılan seçim için ‘Altın çağ’, partideki ağırlık için ‘örgütsel hâkimiyet’, ‘parti içi güç’ gibi kavramlar hukuki terimler yerine siyasi tartışma dilini yansıtmaktadır.”
- “İlk sayfalardaki ‘örgüt’ tanımı, teknik bir açıklama değil siyasi bir görüşü yansıtmaktadır.”
- “‘Niyet yargısı’ ile fiil değil, düşünce yargılanmaya çalışılmış, hukuk siyaset aracı haline gelmiştir.”
- “‘Örgüt nasıl büyüdü?’ sorusu cevapsız bırakılarak, cevabın iktidarın kendisine işaret ettiği görmezden gelinmiştir.”
- “İktidar belediyeleri iddianamede yer almazken, sadece CHP belediyelerine yoğunlaşılmıştır.”
- “Bu, ‘yolsuzluk belgesi’ değil ‘seçici cezalandırma metni’ olarak nitelendirilmelidir.”
“Adalet değil, tasfiye planı yapılmıştır.”