Fonksiyonel Yakın Kızılötesi Spektroskopi (fNIRS) teknolojisine sahip yeni bir sistem, alanlardaki bilişsel performansı izleyerek görev güvenliğini ve operasyonel başarıyı artırmayı amaçlıyor.
Sistem, beynin alın bölgesine yerleştirilen optik sensörler aracılığıyla oksijen seviyesini ölçerek çalışıyor.
fNIRS teknolojisi, 600-900 nanometre optik pencere bandında faaliyet göstererek hem oksijenli hem de oksijensiz hemoglobinin davranışlarını analiz edebiliyor. Bu sayede, pilot ve askerlerin bilişsel durumları, stres seviyeleri ve hatta olası bilinç kayıpları hızla tespit edilebiliyor.
Uzmanlara göre, sistem parmak izi ölçümlerinde yüksek doğruluk oranları elde etti ve bu başarıyı alın bölgesine yaydı:
“Amacımız, kritik operasyonlarda erken teşhisle olumsuz durumların önüne geçmek. Gelecekte stres seviyesini de ölçmeyi hedefliyoruz.”
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE UZMAN YORUMLARI
fNIRS teknolojisi, nörobilim alanında son yıllarda önemli bir gelişme kaydetmiş. Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden nörolog Dr. David Boas, fNIRS’nin taşınabilirliği ve düşük maliyetiyle saha koşullarında beyin görüntüleme için ideal olduğunu belirtti. Boas şunları söyledi: “fNIRS, MRI gibi yöntemlere kıyasla daha pratik ve erişilebilir. Özellikle askeri uygulamalarda, gerçek zamanlı veri toplama potansiyeli oyunun kurallarını değiştirebilir.”
Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan bir makalede, fNIRS’nin bilişsel yük ve stres ölçümünde %85’in üzerinde doğruluk sağladığı bildirildi.
Uluslararası savunma teknolojileri uzmanı Dr. Emily Carter, sistemin askeri operasyonlara etkisini değerlendirdi:
“Bu tür teknolojiler, pilotların ve askerlerin yorgunluk, stres veya hipoksi gibi durumlarını anında tespit ederek kazaları önlenebilir. Türkiye’nin bu alanda yerli bir çözüm geliştirmesi, stratejik bağımsızlık açısından önemli bir adım.”
Carter, Defense Technology Review dergisinde yayınlanan bir analizde, nörofizyolojik izleme sistemlerinin gelecekte savaş uçakları ve insansız hava araçlarının kontrolünde bile kullanılabileceğini öne sürdü.