Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen 2. Türk Dünyası Hidrometeoroloji Forumu’na katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “6 Şubat’ta 7.6, 7.7 gibi 9 saat arayla iki tane büyük deprem yaşadık. Yanımızda gördüğümüz ilk ülkeler Azerbaycan’dı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ydi, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Macaristan’dı. Bu bizim için büyük bir mutluluk ve Türk dünyasının Türkiye ile beraber olduğunu, tek bir millet olduğunu gösteren en önemli örnektir” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 2. Türk Dünyası Hidrometeoroloji Forumu’na katıldı. Forumda konuşan Bakan Özhaseki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 40. kuruluş yıl dönümünde Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edilmesinin KKTC’nin Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu teyit ettiğini belirterek, “Bu vesileyle bir kez daha memnuniyetimi ifade ediyorum. Türk Dünyası Meteoroloji Forumu’nun 2. toplantısının verimli olmasını diliyorum. Türkiye olarak biz bundan sonra da Türk dünyasında olan her türlü siyasi, askeri, ekonomik, sosyal faaliyetlerin içerisinde bulunacağımızı, bir olacağımızı, destekleyeceğimizi, sonuna kadar sizlerle birlikte olacağımızı da ifade etmek istiyorum. Üç konuya değinmek istiyorum. Bakanlığımızın da zaten üç ana meşguliyet alanı var. Birisi şehircilik, diğeri çevre, üçüncüsü de iklim ve meteoroloji. Eğer bizler şehir yöneticileri olarak şehirlerimize ihtimam gösteriyor, doğru hedefler koyuyor, bu konuda risk alıp şehirlerimizi geleceğe taşımak için gayret ediyorsak o şehirler gittikçe büyüyor ve gelişiyor” dedi.
“Depremler Türk dünyasının Türkiye ile beraber olduğunu gösterdi”
Türkiye’nin topraklarının yüzde 66’sının birinci ve ikinci derecede deprem riski taşıyan topraklar olduğunu vurgulayan Özhaseki, “Nüfusumuzun da yüzde 70’ten fazlası bu bölgelerde yaşıyor. Son yüzyıl içerisinde denizlerimizde ve karada Anadolu coğrafyasında meydana gelen 6 ve üzerinde şiddette yıkıcı deprem sayısı 226. Sadece Anadolu kara parçası üzerinde ana kara üzerinde meydana gelen deprem sayısı ise 60’tan fazla. 130 binden fazla canımızı toprağa verdik. Maddi hasar söylenecek gibi değil. En son 6 Şubat’ta aslında 7.6, 7.7 gibi 9 saat arayla iki tane büyük deprem yaşadık. Öncesinde ve sonrasında 6 buçuk gibi birtakım depremler de yaşandı. 10 binden fazla da artçı depreme bizim topraklarımız şahit oldu. Bundan 18 ilimiz etkilendi. Toplamda 680 bin konut, 170 bin civarında da ticari alan kullanılamaz hale geldi. Evet, büyük bir imtihandı. Hep birlikte biz Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu imtihanın altından kalkabilmek için büyük bir mücadele verdik. Ama yanımızda gördüğümüz ilk ülkeler Azerbaycan’dı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ydi, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Macaristan’dı. Ama çok şükür böyle bir belanın altından bizler kalkmasını bildik ve bütün bir millet ayaktaydı. Böyle bir olaydan dolayı elbette ki üzgünüz ama milletin ortaya koymuş olduğu bu hassasiyetten dolayı da memnuniyet ifade ediyorum. Yardımımıza gelen bütün kardeşlerimize, sizlere çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun hepinizden diyorum. Bu bizim için büyük bir mutluluk ve Türk dünyasının Türkiye ile beraber olduğunu, tek bir millet olduğunu gösteren en önemli örnektir” diye konuştu.
“Büyük mücadeleyi hep birlikte vermeliyiz”
Deprem bölgesindeki yaraları sardıklarını ifade eden Özhaseki, “Çok şükür bunların altından kalkıyoruz. Şu ana kadar 200 binden fazla konutun inşaatına başladık. Bu arada yardım yapmak isteyenlere yardımlar yapıyoruz. İnşallah 1-2 sene içerisinde yepyeni, sağlam şehirler inşa edeceğiz, bütün bir milletin desteğiyle. Son yıllarda ülkemizde başta olmak üzere bütün dünyada seller, yangınlar, kuraklık gibi iklim değişikliğinin çok somut örneklerini görmekteyiz. Bilimsel araştırmalara göre dünyanın son 150 yıl içerisinde 1.1 derece ısısı arttı. 2 derece arttığında herhalde gıda krizi ve göçler başlayacak. Allah korusun savaşların önü açılacak. Eğer 3 dereceye çıkarsa bu dünya yaşanmaz hale gelecek. Hepimiz bunun farkındayız. O yüzden büyük bir mücadeleyi hep birlikte vermeliyiz” şeklinde konuştu.
“Sıfır atık hareketi Türkiye’nin dünyaya kazandırmış olduğu bir marka oldu”
Türkiye’nin başlattığı ‘millet bahçeleri’ projesinde 100 milyon metrekare millet bahçesi yapma hedefleri olduğunu belirten Özhaseki, “Şu anda 80 milyonlardayız. İnşallah kısa süre içerisinde bunu da tamamlayacağız. Şu anda 2017’de ülkemizde çöplerin sadece yüzde 13’ü geri kazanılırken, yüzde 35’lere kadar geldi. Bu müddet içerisinde 6-7 yıl içerisinde elde ettiğimiz geri kazanım 3 buçuk milyar dolar civarında. Bunun bir başka faydası da en azından kağıt atıklarını geri kazanmakla birlikte 432 milyon ağacı kesilmekten kurtarmış olduk ve bu konudaki önderliğinden dolayı Birleşmiş Milletler nezdinde 30 Mart günü Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak ilan edilir. Bir taraftan evet bir kazanım, bir geri dönüşümdür bu ama Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu değerli hanımefendinin önderliğinde devam eden bu sıfır atık hareketi, Türkiye’nin de dünyaya kazandırmış olduğu bir marka olmuş oldu. İnşallah bu mücadelemizi sonuna kadar da vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Türk devletleriyle her zaman işbirliğine açığız”
Büyük bir Anadolu coğrafyasında farklı iklimlerin bir arada olduğu bir ülkede yaşadıklarını vurgulayan Özhaseki, “Can ve mal kaybının yaşandığı afetlere bakıldığı zaman meteorolojik kaynaklı afetlerin de önemli bir yer tuttuğunu görüyoruz. Bu konuda yapmamız gereken en önemli şeyin de erken haber alma sistemi olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu kapsamda meteorolojik uyarıların da daha kolay anlaşılması amacıyla Avrupa ülkeleri tarafından kullanılmakta olan renk kodlu uyarılara geçerek metro uyarı sistemini devreye aldık. Afet sonrasında afet bölgelerinde görevli yetkililer ile vatandaşların en kısa sürede bilgilendirilmesi amacıyla Mobil Gözlem ve Tahmin Merkezi’ni de hizmete geçirdik. Bizim kendi gönül coğrafyamızın hakim olduğu, özellikle Türk devletlerinin bulunduğu ülkelerimize açık duyuruda bulunuyorum. Elimizde ne imkan varsa, ne tür kabiliyetlerimiz, birikimlerimiz, bilgilerimiz, bize ait olan bir takım değerlerimiz varsa sizlerle paylaşmaya hazırız. Bu konuda her zaman iş birliğine açığız. Sizlerden gelecek her teklifi de sonuna kadar inşallah destekleyeceğiz” dedi.
“Kendi değerlerimize el uzatılmasını engellememizin zamanı geldi”
Uluslararası alanda bir takım sözleşmeler, birtakım anlaşmalar ve kurallar konulduğunun altını çizen Özhaseki, “Birleşmiş Milletler de zaten bunun için vardır. Fakat en son zalim İsrail’in Filistin topraklarındaki mazlumlara yaptığını gördüğünüz zaman bu uluslararası kuralların bir işe yaradığını düşünebiliyor musunuz, işe yaradığını hissedebiliyor musunuz? Hayır. Zalim zalimlik yapmaya devam ediyor. Nereden güç alıyor. ‘Silahım var, param var, arkamda dayım var’ diyerek bunları yapıyor. O zaman bizim de hep birlikte olmamızın, güçlü olmamızın ve kendi değerlerimize el uzatılmasını engellememizin zamanı geldiğini düşünüyorum. Bir başkasına kötülük etmek için değil asla. Bizim medeniyetimizde başkasına kötülük etme fikri hiç yok. Gittiğimiz her yere adalet götürmüşüzdür, insanlık, eşitlik, hoşgörü götürmüşüzdür. Ama en azından kötülerin de bize uzanacak ellerini kırabilmek için birlikte olmamızın da önemine bir kez daha işaret ediyorum” diye konuştu.
İklim değişikliği alanında koordineli faaliyetler yürütmek, aşırı hava koşullarına karşı erken uyarı sistemi oluşturma konusunda deneyim paylaşımını artırma gibi konuların ele alındığı forumun üçüncüsünün Özbekistan’da gerçekleştirilmesi karar alındı. – BAKÜ