Türkiye İklim Krizi İle Mücadelede Önemli Adımlar Atıyor
MELTEM GÜNEŞ / Ankara – Teklifin önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenirken, Çevre Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanı Halil Hasar, Türkiye’nin iklim kriziyle mücadelesini ve Kanunu Milliyet’e değerlendirdi. Hasar, özetle şunları söyledi:
TÜRKİYE “HAKEM” OLABİLİR: İklim değişikliği, dünya genelinde farklı seviyelerde etkisini gösteriyor. Türkiye, jeopolitik konumu ve ekonomik durumuyla iklim politikalarında önemli bir konumda bulunmaktadır. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeleri anlayabilecek, empati yapabilecek bir ülke konumundadır. İklim diplomasisinde Türkiye’nin dünya çapında hakem rolünü üstlenebileceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda ilerleyerek iklim müzakerelerine ev sahipliği yapmak için COP31’e aday olduk.
ERKEN UYARI SİSTEMLERİ: Türkiye, İklim Kanunu sayesinde toplumunu iklim değişikliğine karşı yaşamsal, çevresel ve ekonomik açıdan hazır hale getirmek zorundadır. Bu kapsamda her kurum, kuruluş, bakanlık, yerel yönetim, merkezi yönetim ve finans kuruluşu sorumluluklarına sahiptir. Konular arasında sıkı bir bağlantı bulunmaktadır. Bu bağlamda, aile içerisindeki istihdam, tarım politikaları, gıda güvenliği, su kaynaklarının korunması, organik tarım, hayvancılık, ormansızlaşan alanların yeniden ormanlaştırılması, kentlerde yeşil alanların artırılması gibi konular bir araya gelmektedir. Her kurum ve kuruluş İklim Kanunu dahilinde kendi sorumluluklarını yerine getirmelidir. Bu kanun, doğmamış çocukların yaşam hakkını korumayı amaçlamaktadır. Ayrıca, sadece sera gazı azaltımına katkı sağlamakla kalmayıp uyum süreçlerini de öne çıkarmaktadır. Erken uyarı sistemleri önemli bir rol oynamaktadır. Meteorolojik olumsuzluklara karşı planlamalar yapılmaktadır.
2053 Hedefi
YEŞİL BÜYÜME: Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi bulunmaktadır. Gerekli adımların atılmasıyla bu hedefe ulaşmayı hedefliyoruz. Yeşil büyüme, bu amacı gerçekleştirmemize yardımcı olacaktır. Kalkınma faaliyetlerimizi tamamen yeşil büyümeye odaklayacağız. Bu doğrultuda, temiz teknolojilere yönelik bir mekanizma oluşturulacaktır. Bu kanun, bu süreci öngörmektedir. Kanun, mevcut emisyonları anında sıfırlanmasını değil, gerçekçi adımlar atılmasını öngörmektedir.
Finans Akışı İçin Yeşil Taksonomi
KREDİ İMKANI: İklim değişikliğiyle mücadele için ciddi miktarlarda finansman gerekmektedir. Finans akışlarını hızlandırmak amacıyla Türkiye’de özgün bir sistem geliştirilmektedir. Türkiye Yeşil Taksonomisi, AB taksonomisiyle uyumlu eşik değerlere sahip devasa bir sistemdir. Bu taksonomiye uygun yatırımlar belgelenecektir. Bu durum, uluslararası alanda önem taşımaktadır. Artık yapılacak tüm yatırımların çevre dostu ve iklim için duyarlı olması gerekmektedir. Bu durum, özel kredi imkanlarına erişimi artıracaktır.
