Oxfam’ın Politika Danışmanı Dirk Jan Jalvingh, Hollanda’daki temyiz mahkemesinin Gazze’ye yönelik saldırılarında sivillere verdiği zararı yeterince dikkate almadığı gerekçesiyle “Hollanda’nın İsrail’e F-35 parçalarının ihracatını 7 günde durdurması”na ilişkin kararını değerlendirdi.
Hollanda hükümetine “uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymalarını sağlamak” için insan hakları kuruluşlarıyla dava açtıklarını belirten Jalvingh, “Hollanda hükümetinin F-35’e tedarik ettiği parçaların, uluslararası insancıl hukukun ciddi şekilde ihlal edilmesine katkıda bulunduğunu biliyoruz.” dedi.
“HATALI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI”
Jalvingh, açtıkları davayla amaçlarının Hollanda hükümetini bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlamak olduğunu dile getirerek, “Hükümetin, bu parçaları tedarik etmeye devam etmekle hatalı olduğu ortaya çıktı. Dolayısıyla bunu 7 günde durdurmaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Mahkemeye başvurmadan önce hükümet yetkilileriyle defalarca konuyu görüştüklerini vurgulayan Jalvingh, bu görüşmelerin “büyük oranda sonuçsuz” kaldığını söyledi.
Jalvingh, görüşmelerde hükümet yetkililerinin kendilerine sürekli söyledikleri “İsrail’in insancıl hukuku ihlal ettiğine dair yeterli bilgiye sahip değiliz.” ve “İsrail, kendini savunma hakkına sahiptir.” ifadeleri dışında bir açıklamada bulunmadıklarını aktardı.
SINIR ÖTESİ ETKİLER
Hollanda’nın savaş uçağı parçalarının teslimatındaki önemine dikkati çeken Jalvingh, ülkede yedek F-35 parçalarının bulunduğu deponun, Avrupa’daki çeşitli ülkelere ve İsrail’e savaş uçağı parçaları yolladığını kaydetti.
Lahey Temyiz Mahkemesi kararlarının, F-35 parçası satışlarına etkisi konusunda tüm ulusların, yasal yükümlülüklerine bağlı kalmaları gerektiğini vurgulayan Jalvingh, “Cenevre Sözleşmesi ve silah ticareti anlaşmasına uyma yükümlülüğünüz oluyor.” dedi.
Jalvingh, Hollanda mahkemesinin, silah ihracatı konusunda aldığı karar doğrultusunda, tüm Avrupa’nın ortak tutum sergilemesi gerektiğinin altını çizerek, Hollanda mahkemesinin bugün vardığı sonuçların diğer ülkeleri de etkilemesi gerektiğine işaret etti.
Diğer Avrupa ülkelerinin, Hollanda’daki mahkemenin “uluslararası insancıl hukuk ihlalleri nedeniyle satışları durdurma” kararını prensip olarak benimsemesi gerektiğini savunan Jalvingh, “Teknik olarak tüm Avrupa ülkelerinin aynı hukuki kurallara uyması gerekiyor.” dedi.
Jalvingh, bu kararın Gazze’deki insanlar için iyi sonuçlar ortaya koyacağını ümit ettiğini belirtti.
Kararın, “doğru tarafta durarak insan hakları ihlallerine katkı sağlamayacağına” emin olmak için hükümet üzerindeki baskıyı artıracağını kaydeden Jalvingh, “Yine bu kararın, uluslararası insancıl hukuk ihlallerine son vermesini sağlaması için İsrail’e baskı kuracağını düşünüyorum.” ifadesini kullandı.
TEMYİZ BAŞVURUSUNDA BULUNACAK
Lahey Temyiz Mahkemesinin kararının ardından açıklama yapan Hollanda hükümet yetkilileri, Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakan Vekili Geoffrey van Leeuwen’in talimatı doğrultusunda, karara karşı Hollanda Yüksek Mahkemesine temyiz başvurusunda bulunacaklarını belirtti.
Açıklamada, hükümetin, Temyiz Mahkemesinin kararına “saygı duyduğu ve kararı uygulayacağı” bildirilerek, “Hükümetin görüşüne göre, Amerikan F-35 parçalarının dağıtımı hukuka aykırı değildir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Devletin dış politikasını belirlemenin hükümete ait olması gerektiği kaydedilen açıklamada, Temyiz Mahkemesinin “bunu yeterince dikkate almadığına” inanıldığı için temyiz başvurusunda bulunulacağı aktarıldı.
Açıklamada, “Hükümet, Hollanda’nın programdaki rolünü güvence altına almak için F-35 programındaki uluslararası ortaklarla istişarelerde bulunacaktır.” ifadesi kullanıldı.
F-35’lerin “İsrail’in güvenliği için hayati önem taşıdığına” işaret edilen açıklamada, karara karşı temyiz başvurusunda bulunmanın “Gazze’deki durumdan ayrı” olduğu savunuldu.
Lahey Temyiz Mahkemesi, “uluslararası insancıl hukuk ihlalleri” sebebiyle İsrail’e F-35 savaş uçağı parçalarının satışının durdurulmasına hükmetmişti.