MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den Önemli Açıklamalar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının ardından ABD’nin savaşa katılmasına dair bir yazılı açıklamada bulundu.

Açıklamanın Detayları

Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Yaşadığımız coğrafya, küresel dengeler ve düzen adeta bir kaos içine sürükleniyor. Riskler ve tehditler, insanlığın geleceğini tehdit etmektedir.

Ciddi gelişmeler, kaygı verici bir aşama kaydediyor. Yıllardır kırılgan bir sürecin içinde olan bölgesel istikrar artık büyük bir tehditle karşı karşıya.

Gelişmiş barışçıl diyalog ve diplomasi mekanizmaları, giderek inandırıcılığını yitirmekte ve bu durum korkutucu bir zaaf yaratmaktadır.

Yeni Bir Dünya Savaşı Kuruluyor

Üçüncü bir dünya savaşının şafağında yeni gelişmeler yaşanmakta. “Gücü yeten, yetene” anlayışıyla beraber, “haklı olan güçsüz, güçlü olan haksız” bir kargaşa ortaya çıkmaktadır.

Siyonist-Emperyalist güçlerin, “Kurallara Dayalı” küresel sistemi yok etme girişimleri, bu süreçte belirginleşmektedir.

İsrail’in 13 Haziran 2025’te İran’a karşı başlattığı saldırı, potansiyel bir kaos dinamiğinin fitilini ateşlemiştir.

Bu ciddiyet karşısında, hedef ülkeleri doğru analiz etmek ve buna göre bir tutum sergilemek, bağımsızlık ve geleceğimiz açısından büyük önem taşımaktadır.

Savaş İhtimali ve ABD’nin Rolü

Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmalar devam ederken, güneyimizde de İsrail’in İran’a yönelik saldırıları yalnızca nükleer programla ilgili bir sorun olarak değerlendirilemez.

ABD Başkanı’nın, savaşları bitireceğini belirtmesi, aslında kendisinin politik bir çelişkiye düştüğünü gösteriyor. Bu güvenilmez tutum, adalet açısından sorgulanmalıdır.

İsrail Başbakanı’nın, “İran’ın nükleer niyetlerini sona erdirmek” için attığı adımlar, bu çağın barış karşıtı tutumlarının ironik bir örneği olarak görülmektedir.

Uluslararası Camiaya Çağrı

Herkesin bu durum karşısında harekete geçmesi beklenmektedir. ABD’nin İran’a yönelik tutumu, uluslararası düzeyde bir tepki gerektirmektedir.

Birleşmiş Milletler’in bu krize müdahil olması ve barışı koruma mücadelesini etkilemek için harekete geçmesi gerekmektedir. Sivil toplumun sesine kulak vermek, barışı sağlamak için önemlidir.

Yeni Bir Dönemin Eşiğinde

Yeni bir dünyanın sinyallerinin gün yüzüne çıkmakta olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye’nin barışı hedeflemesi ve huzuru artırması adına uluslararası iş birliği şarttır.

Her türlü provokasyona karşı dikkatli olunmalı ve herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Unutulmamalıdır ki, Türk milletinin birliği her şeyin üzerindedir.

Türkiye, tarihi gücü ve barış sevdasıyla, geleceğe doğru emin adımlarla yürüyecektir. Ekonomik ve stratejik güçlerle, dünya sahnesinde varlığını sürdürecektir.

Sonuç Olarak

Unutulmamalıdır ki, tek bir Türkiye vardır ve bu ülke herkesin ortak evidir. Hep birlikte, Türkiye Yüzyılı’nın temellerini atmak için çaba göstermeliyiz.

Hatırlatmak isterim ki, karanlık senaryolara karşı durmak ve ulusal değerlerimizi korumak, bizim ortak sorumluluğumuzdur.