Araştırma: Âşık olduğumuzda bize neler oluyor?

T24 Dış Haberler

Indiana Üniversitesi Kinsey Enstitüsü’nden araştırmacı Dr. Helen Fisher, aşık olmanın insan beyni üstündeki etkilerine dair The New York Times’a yaptığı açıklamada, “İnsanlar aşk için yanıp tutuşuyor. Aşk için yaşıyor, öldürüyor ve ölüyorlar. İnsanın en güçlü beyin sistemlerinden biri bu” ifadelerini kullandı. 

Uzmanlar “romantik aşk” kavramını arzudan daha derin ancak uzun vadeli beraberliğin yarattığı bağlılıktan da daha farklı bir bağ olarak tanımlıyor. Kişinin gözlerinden kalpler çıkan bu dönem birkaç küçük araştırmaya konu oldu. Araştırmacılar, romantik ilişkilerinin erken dönemlerinde (mümkünse 1 yıldan kısa süre) olan kişilere sevdiklerinin fotoğrafların gösterip MRI cihazlarıyla beyinlerini taradı.

Katılımcıların beyinlerinin dopamin hormonu açısından zengin olan ve arzu ve istek duygularını kontrol eden bölgelerinde faaliyetin arttığı görüldü. Bu bölgeler aynı zamanda bazı uyarıcı maddelerin kullanımı halinde de tetiklenebiliyor. Bu nedenle bazı uzmanlar aşkı adeta “doğal bir bağımlılık” olarak tanımlıyor.

Kuzey Amerika çayır fareleri üzerinde yapılan araştırmalar da bu bulguları destekliyor. Çayır fareleri, tüm hayatlarını aynı eşle geçiren nadir memeli türlerinden biri. Bu nedenle araştırmacılar bu hayvanları bazen insanlardaki ilişkilerin bilimsel modelleri olarak kullanıyor. Araştırmalar çayır fareleri eşlerini bulduklarında, beyinlerinin ödül sisteminin benzer şekilde harekete geçtiğini ve dopamin salgısının tetiklendiğini gösteriyor.

Kinsey Enstitüsü’ndeki görevinin yanı sıra arkadaşlık sitesi Match.com’un da bilim danışmanı olan Dr. Fisher, “Romantik aşkın kaynağı, düşünme süreçlerinin gerçekleştiği yer olan serebral korteksiniz değildir. Beyninizin kafanızın ortasında bulunan limbik bölgeleriyle, duygularla alakalı bölgeleriyle bağlantılı değildir. Aşkın temeli hırsla, odaklanmayla ve motivasyonla bağlantılı beyin bölgelerindedir” dedi.

Aşk, bağımlılık yapan madde etkisi yaratıyor

Missouri Üniversitesi’nde davranışsal nörobilim dersleri veren Dr. Sandra Langeslag’ın gerçekleştirdiği aşk ve bağımlılığı kıyaslayan araştırmalar, bazı kişilerin sevdiklerini tıpkı bağımlılık yapan bir maddenin krizine girer gibi arzuladıklarını gösteriyor.

Dr. Langeslag, “Âşık olduğunu kişiye duyduğunuz tutkuya teslim olmak, en azından evrim bakış açısıyla irrasyonel bir davranış değil” dedi. 

 

Related Posts

Sağlık Bakanlığı’nın yeni düzenlemesi “tetkik kısıtlaması” getirdi: TTB’den “Hekim bağımsızlığına darbe!” tepkisi geldi!

“Hangi branştan olursa olsun bütünlüklü bir değerlendirme yapmak her hekimin hem görevi hem sorumluluğudur”

Kalp krizi riski herkese eşit değil

Kolesterolü yüksek olan herkes aynı riski taşımıyor. Kolesterol testleri çoğu zaman eksik bilgi veriyor. Gerçek riski belirlemek için trigliserit, HDL ve bel çevresine de bakmak gerekiyor. Kan tahliliniz “normal” çıksa bile kalp krizi riski taşıyor olabilirsiniz. Çünkü total kolesterol değeri, partikül boyutu, insülin direnci ve bel çevresiyle beraber değerlendirilmelidir.

Zayıflarken kendinizi tüketmeyin! İdeal kilo kaybı buymuş, yaz avantajını kullanın

Yaz mevsimi sadece doğanın değil, bedenimizin de canlandığı bir dönem olarak karşımıza çıkıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik yazın sağlıklı kilo vermeyi kolaylaştıran 6 etkeni anlattı.

Beyin sisiyle başa çıkmanın yolları

Kafanızda sürekli bir pus, dalgınlık ve yorgunluk hissi varsa bunun nedeni vitamin eksikliği
stres ya da gizli şeker olabilir. Beyni toparlamak için önce vücudu toparlamak gerekir. Uyku ve beslenme sorunlarını giderme ve zihni netleştiren alışkanlıklar bu yazıda…

Merdiven altı zayıflama iğnelerindeki kontrolsüz tehlike

Merdiven altı zayıflama iğnelerindeki kontrolsüz tehlike

Nijerya’da 60 milyon kadın rahim ağzı kanser riski altında

Batı Afrika ülkelerinden Nijerya’da yaklaşık 60 milyon kadının rahim ağzı kanseri riskiyle karşı karşıya olduğu bildirildi.